15 Ekim 2014 Çarşamba

EPOKSİ BİLGİ www.gebzeepoksi.com ücretsiz ekspertiz ve uygun fiyatlar için 0532 336 42 19


EPOKSİ HAKKINDA      www.gebzeepoksi.com


Kıvam(Viskozite):
Boyanın akmaya karşı direnci. Yüksek kıvamlı boya yavaş akar; az kıvamlı boya çabuk akar.


Akrilik:


Yüksek performanslı akrilik esaslı boya veya su-bazlı boyalarda kullanılan sentetik polimerdir.Boyanın bağlayıcısı gibi,akrilik reçineler, kaplamanın kimyasallara dayanmasına ve ışık haslığı nedeniyle renginin kalıcı olmasına olanak sağlar.
Dayanıklılık:
Boyanın maruz kaldığı yıpratıcı çevre etkilerine,özellikle kötü hava şartları,karşı dayanma derecesi. Dayanıklılığın iki etkisi vardır. Koruyucu özellikleri yüzeyi bozulmaktan korur. Dekoratif özellikleri etkileyici görüntüsünün kalıcı olmasını sağlar.
Akrilik Reçine:
Renk ve parlaklık dayanımı,alkali ve oksidasyon dayanımı,sertlik, yapışma ve bağlama sağlamlığı ve film ömrü gibi özellikleri süper olarak nitelendirilen ve kaplama formülleri arasında seçkin bir yeri olan reçinelerdir. Genellikle, akrilik asit,metakrilik asit,akrilonitril ve bunların copolimerlerinin esterlerini içeren akrili asitlerin türevlerinin polimerizasyonu sonucu oluşan reçinelerdir. Akrilat reçineler olarak da bilinirler.
Akrilik Esaslı boya:
  • Esas olarak aqua ortam içersinde polimerik maddenin sabit dispersiyonu.
  • (2) Plastik veya reçinenin ,doğal veya sentetik su içersinde dispersiyonu; sentetik, emülsiyon polimerizasyonu ile yapılır.
    (Dikkat edilmesi gereken husus,polimerizasyondan sonra akrilik esaslı boya su içerisinde dağılmış katıdır, bu yüzden emülsiyon değildir. Boya endüstrisinde akrilik esaslı boya ve emülsiyon benzer kullanılır.)
Akrilik Esaslı Boya:
Polivinil asetat veya akrilik reçineler gibi sentetik bağlayıcılar ile yapılan su ile inceltilen boyalardır. Yağlı boyaların tersine,akrilik esaslı boyalar çabuk kurur,düzgün akar ve su ile kolaylıkla temizlenebilir. Yüksek performanslı akrilik esaslı boya boyalar %100 akrilik reçine içerirler.
Akrilik Esaslı Boya:
Bağlayıcısının çoğunluğunu akrilik reçine oluşturan su ile inceltilen boyalardır. Belirli özellikler katmak veya maliyeti düşürmek için boyaya katılan diğer bağlayıcılar ise,stiren,epoksi ve polivinil asetat.
%100 Akrilik Esaslı Boya:
Bağlayıcı olarak sadece akrilik reçine kullanılmış su ile inceltilen boyalardır. Genel olarak çok kaliteli akrilik esaslı boyalar farklı birçok mimari kaplama için kullanılır,%100 Akrilik esaslı boyalar,süper aderans,uzun süreli esneklik,nefes alabilirlik,alkali dayanımı, sertlik, ve parlaklık dayanımına sahiptirler.
Alkidler:
Her ne kadar,orta dereceli ekipmanlar ve marin enamellerde bağlayıcı olarak kullanılsalar da,içeride ve dışarıda,ahşap boyalarında bulunan reçinelerdir.
Badana:
Esas olarak, kireç ile suyun karıştırılması ile elde edilir. İç cephe dekorasyonu için kullanılır. Yıkamaya karşı dayanıklı değildir. Bağlayıcı: Bağlayıcı, pigment parçalarını, düzgün boya filmi oluşturmak üzere bağlar ve aynı zamanda boyanın yüzeye yapışmasını sağlar. Bağlayıcının cinsi ve miktarı,boyanın performans özelliklerinin -yıkanabilirlik,sertlik,yapışma ve renk dayanımı- çoğunu belirler. Kaliteli yüksek performanslı akrilik esaslı boyaların üretiminde tercih edilen bağlayıcı, akrilik polimerler gibi reçinelerdir. Beyazlama: Güneş ışığına maruz kalma sonucu oluşan renk kaybı.
Dayanıklılık:
Boyanın maruz kaldığı yıpratıcı çevre etkilerine,özellikle kötü hava şartları,karşı dayanma derecesi. Dayanıklılığın iki etkisi vardır. Koruyucu özellikleri yüzeyi bozulmaktan korur. Dekoratif özellikleri etkileyici görüntüsünün kalıcı olmasını sağlar.
Dispersiyon (Süspansiyon):
Çok ince katı yapıdaki partiküllerin bir sıvı madde içinde homojen şekilde dağılması işlemidir.
Emülsiyon:
Sıvı yapıdaki kimyasal maddenin bir emülgatör yardımıyla başka sıvı kimyasal madde içinde dağılması işlemi. Empregnasyon: Çok düşük viskoziteli bir sıvının,katı bir yüzeyin içine derinliklerine işlemesi,girmesidir. Bu sayede kapiler boşluklar ve porlar dolabilir. Kendinden sonra gelebilecek uygulamaya iyi aderans oluşturur ve yüzeyin mukavemetini arttırır.
Enamel:
Genellikle yüksek parlaklıkta ama düşük parlaklık derecelerinde de olabilen ;örneğin mat enameller, düzgün yüzey oluşturma yeteneğiyle karakterize edilmiş son kat boyadır.
Film Oluşumu:
Boyanın sürekli kuru film tabakası oluşturma kabiliyeti. Bu proses,su veya solventlerin buharlaşması ve bağlayıcı parçalarının birleşmesi sonucu oluşur. Sürekli kuru film suyu iter.
Genleştirici:
Pigmentlerin boşluklarını doldurup genleştiren titanyum dioksitten daha ucuz içeriktir. Genleştirici pigmentsiz kullanılamaz. Yaygın kullanılan bazı genleştiriciler şunlardır;kaolen,kalsit ve silika.
Hacim katıları:
Pigment ve bağlayıcının hacmi toplamının,toplam hacme bölümü. Yüzde(%) olarak ifade edilir. Yüksek hacim katıları,daha kalın kuru film tabakası,ileri örtücülük, ve yüksek dayanıklılık demektir.
Havasız spreyleme(püskürtme):
Yüksek basınçla bir delikten, kuvvet uygulayarak boyanın atomizasyonu prosesi. Özellikle boya önceden ısıtıldığında,solventlerin buharlaşması ile yol almasının efektidir. İnceltici: İnceltici ve bağlayıcı beraber,boyanın nakil vasıtasını oluştururlar. Su,akrilik esaslı boya boyalarda kullanılan, boya kurudukça buharlaşan,düzgün boya uygulamasına olanak sağlayan incelticilerdir. Yağlı boyaların incelticileri ise turpentin veya alkol (ispirto) dür.
Kabarma:
Genellikle ısı veya nemin sebep olduğu, boyanın üzerindeki oyuklar, kubbe şeklindeki formülasyonlar. Solvent tamamen uçmadan önce,yüzeyi kuruyan boya filminde solventin hapis olması sonucunda da oluşabilir.
Katalizör:
Varlığı, kimyasal reaksiyonun hızını arttırır. Bazı durumlarda, katalizör, emilmeden ve yeniden oluşmadan fonksiyon gösterir. Diğer durumlarda ise reaksiyona hiç girmemiş gibi gözükür ve yüzey karakterlerinin yetkisiyle fonksiyon gösterir. Negatif katalizör ise (inhibitör) kimyasal reaksiyonu yavaşlatır.
Kıvam(Viskozite):
Boyanın akmaya karşı direnci. Yüksek kıvamlı boya yavaş akar; az kıvamlı boya çabuk akar.
Küf:
Nemli iklimlerde çok karşılaşılan bir problem olan küfe sebep kimyasal. Örtücülük: Boyanın,yüzeyi veya önceden uygulanan boyayı ve yüzeydeki lekeleri kapatma veya örtme kabiliyeti. Boyanın pigmenti ile örtücülük sağlanır.
Pigment:
Düzgün yuvarlak,doğal veya sentetik,inorganik veya organik,çözünmeyen dağılmış parçalar(toz). Bu parçalar,boya sıvısının içinde dağılarak,boyaya renk vermenin yanında,opaklık,katılık,dayanıklılık ve korozyona dayanıklılık gibi boyanın temel özelliklerini de geliştirirler. Bu terim beyaz veya renkli pigmentler ile birlikte genleştiricilerde içerirdi. Pigment olan tozlar ve boyalar arasındaki fark genel olarak çözünürlüğün temelinde incelenmektedir. Kullanım esnasında,pigmentler, çözünme yen ve madde içerisinde dağılan,boyalar ise çözünebilir veya solüsyon halinde bulunan malzemelerdir.
Elastikiyet:
Boyanın,görünümünde değişiklik olmadan veya zarar görmeden, genişleme ve daralma yeteneği. Sıcaklık değişimleri genişleme ve daralmaya sebep olur. Örneğin sarı çam tanecik boyutuna bağlı olarak farklı oranlarda genişler. Elastikiyet dayanıklılığın anahtarıdır. Akrilik bağlayıcılar elastikiyetleriyle dikkat çekerler.

Polimerizasyon:

Reaktif yapıdaki çifte bağlar içeren aynı veya farklı monomerlerin ısı,ışık veya katalizörler yardımıyla oluşturdukları farklı yapılardaki kimyasal bileşikler işlemidir. Eğer bir polimer yapı yalnız bir cins monomerden oluşmuşsa HOMOPOLİMER,iki,üç...gibi farklı cins monomerlerden oluşmuşsa KOPOLİMER adı verilir.
PVA(Polivinil Asetat):
Vinil asetat ve bir katalizörün polimerizasyonu sonucu türetilen renksiz, termoplastik, suda çözünebilir, reçinemsi yüksek polimerdir. Genellikle, düşük kaliteli su-bazlı kaplamalarda akrilik esaslı boya bağlayıcı olarak kullanılır. Bunun yanında yapıştırıcılar, tekstil, empregnasyon alanlarında da kullanılan bir reçinedir.
PVC(Pigment Hacim Konsantrasyonu):
Pigment hacminin,kaplamadaki toplam uçucu olmayan maddelere(örn.,pigment ve bağlayıcı) oranı. Bu oran genellikle yüzde(%) olarak ifade edilir. Reçine: (1) Doğal veya sentetik şeffaf ve eriyen ürünlerin büyük bir bölümüne verilen ad. Farklı renklerde bulunabilirler. Yüksek molekül ağırlığına sahip sentetik reçineler polimer olarak etki ederler. (2) Belirsiz veya çok büyük molekül ağırlığı olan,strese maruz kaldığında akışkanlık kazanan,yumuşama ve erime aralığı bulunan ve konkoidal kırılan katı,yarı katı,sahte(psödomer) katılardır. (3) Genellikle bu terim kaplama ve plastiklerde temel materyal olan her hangi bir polimerin yerine kullanılır.
Renk Dayanımı:
Boyanın orijinal rengini koruma ve solmaya karşı dayanma yeteneğidir.
Solma:
Işık veya sıcaklığa maruz kalan boyanın renginin açılması.
Soyulma:
Boyanın şeritler veya yapraklar halinde yüzeyden ayrılması. Tabakalar halinde kalkmaya benzer olarak aderans kaybı sonucu oluşur.
Tabakalar Halinde Kalkma:
Aderans veya elastikiyet kaybı sonucu boyanın parçalar halinde yüzeyden ayrılması.
Taşıyıcı:
Boyanın,içinde pigmentin dağıldığı sıvı kısmı. Bağlayıcı ve tinerin birleşiminden oluşur.
Tebeşirlenme:
Hava koşullarının bozucu etkilerinin bağlayıcı ortamını ayırarak sebep olduğu boya film yüzeyi üzerindeki kolay ufalanabilir toz oluşumu. Boya filminin tebeşiri, pigmentin seçimi ve konsantrasyonundan etkilenebilir. Bağlayıcı ortamının seçimi de etkili olabilir.
Titanyumdioksit,(TiO2):
Boyalar,plastikler ve kauçuklarda esas pigment olarak kullanılan,yüksek opaklıkta,tebeşirsiz açık beyaz renkte pigmenttir. Mineral ilmenit veya tabi titan dioksit madeni cevherinden elde edilir.
Tozlanma(çiçeklenme):
Yüzey kaplamalarının, taş, tuğla, sıva veya harç, üzerinde genellikle beyaz, çözünebilir tuzların birikerek kabuklanması. Nemin harç veya komşu çimentonun içinden sızan tuz veya serbest alkaliler bu probleme yol açarlar.
VOC(Uçucu Organik İçerik):
Standard test sonuçları altında buharlaşan karbon bileşikleri. Esas olarak,su hariç bütün boya solventleri UOC dir. Hükümet,olası çevre ve sağlık etkilerine karşı, boyada bulunan uçucu organiklerin miktarını kısıtlamayı belirleyebilir.
Aderans:
Kuru film tabakasının yüzey üzerinde kabarmadan,ince tabakalar halinde kalkmadan veya çatlamadan durma kabiliyetidir. Aderans,boyanın belki de tek en önemli özelliğidir. Islak tutunma,ıslak koşullara rağmen kuru boya filminin yüzeye tutunma kabiliyeti,genellikle dış cephe boyaları için önemlidir.
Yıkanabilirlik:
Zarar vermeden kuru boya filmi yüzeyinden kirin kaldırılmasına olanak verecek yıkama şekli işimizi kolaylaştırır.
Yayılma:
Kaplamanın, fırça izleri gözükmeksizin düzgün boya filmi oluşturma kabiliyeti. Çok kaliteli akrilik esaslı boya boyaların süper yayılma kabiliyeti vardır.

4 Ekim 2014 Cumartesi

Epoksi Sözlük www.gebzeepoksi.com ücretsiz ekspertiz ve uygun fiyatlar için 0532 336 42 19


Epoksi Sözlük


Aderans:
Kuru film tabakasının yüzey üzerinde kabarmadan,ince tabakalar halinde kalkmadan veya çatlamadan durma kabiliyetidir. Aderans,boyanın belki de tek en önemli özelliğidir. Islak tutunma,ıslak koşullara rağmen kuru boya filminin yüzeye tutunma kabiliyeti,genellikle dış cephe boyaları için önemlidir.
Akrilik:
Yüksek performanslı akrilik esaslı boya veya su-bazlı boyalarda kullanılan sentetik polimerdir.Boyanın bağlayıcısı gibi,akrilik reçineler, kaplamanın kimyasallara dayanmasına ve ışık haslığı nedeniyle renginin kalıcı olmasına olanak sağlar.
Akrilik Reçine:
Renk ve parlaklık dayanımı,alkali ve oksidasyon dayanımı,sertlik, yapışma ve bağlama sağlamlığı ve film ömrü gibi özellikleri süper olarak nitelendirilen ve kaplama formülleri arasında seçkin bir yeri olan reçinelerdir. Genellikle, akrilik asit,metakrilik asit,akrilonitril ve bunların copolimerlerinin esterlerini içeren akrili asitlerin türevlerinin polimerizasyonu sonucu oluşan reçinelerdir. Akrilat reçineler olarak da bilinirler.
Akrilik Esaslı boya:
  • Esas olarak aqua ortam içersinde polimerik maddenin sabit dispersiyonu.
  • (2) Plastik veya reçinenin ,doğal veya sentetik su içersinde dispersiyonu; sentetik, emülsiyon polimerizasyonu ile yapılır.
    (Dikkat edilmesi gereken husus,polimerizasyondan sonra akrilik esaslı boya su içerisinde dağılmış katıdır, bu yüzden emülsiyon değildir. Boya endüstrisinde akrilik esaslı boya ve emülsiyon benzer kullanılır.)
Akrilik Esaslı Boya:
Polivinil asetat veya akrilik reçineler gibi sentetik bağlayıcılar ile yapılan su ile inceltilen boyalardır. Yağlı boyaların tersine,akrilik esaslı boyalar çabuk kurur,düzgün akar ve su ile kolaylıkla temizlenebilir. Yüksek performanslı akrilik esaslı boya boyalar %100 akrilik reçine içerirler. 
Akrilik Esaslı Boya:
Bağlayıcısının çoğunluğunu akrilik reçine oluşturan su ile inceltilen boyalardır. Belirli özellikler katmak veya maliyeti düşürmek için boyaya katılan diğer bağlayıcılar ise,stiren,epoksi ve polivinil asetat.
%100 Akrilik Esaslı Boya:
Bağlayıcı olarak sadece akrilik reçine kullanılmış su ile inceltilen boyalardır. Genel olarak çok kaliteli akrilik esaslı boyalar farklı birçok mimari kaplama için kullanılır,%100 Akrilik esaslı boyalar,süper aderans,uzun süreli esneklik,nefes alabilirlik,alkali dayanımı, sertlik, ve parlaklık dayanımına sahiptirler.
Alkidler:
Her ne kadar,orta dereceli ekipmanlar ve marin enamellerde bağlayıcı olarak kullanılsalar da,içeride ve dışarıda,ahşap boyalarında bulunan reçinelerdir.
Badana:
Esas olarak, kireç ile suyun karıştırılması ile elde edilir. İç cephe dekorasyonu için kullanılır. Yıkamaya karşı dayanıklı değildir. Bağlayıcı: Bağlayıcı, pigment parçalarını, düzgün boya filmi oluşturmak üzere bağlar ve aynı zamanda boyanın yüzeye yapışmasını sağlar. Bağlayıcının cinsi ve miktarı,boyanın performans özelliklerinin -yıkanabilirlik,sertlik,yapışma ve renk dayanımı- çoğunu belirler. Kaliteli yüksek performanslı akrilik esaslı boyaların üretiminde tercih edilen bağlayıcı, akrilik polimerler gibi reçinelerdir. Beyazlama: Güneş ışığına maruz kalma sonucu oluşan renk kaybı.
Dayanıklılık:
Boyanın maruz kaldığı yıpratıcı çevre etkilerine,özellikle kötü hava şartları,karşı dayanma derecesi. Dayanıklılığın iki etkisi vardır. Koruyucu özellikleri yüzeyi bozulmaktan korur. Dekoratif özellikleri etkileyici görüntüsünün kalıcı olmasını sağlar.
Dispersiyon (Süspansiyon):
Çok ince katı yapıdaki partiküllerin bir sıvı madde içinde homojen şekilde dağılması işlemidir.
Elastikiyet:
Boyanın,görünümünde değişiklik olmadan veya zarar görmeden, genişleme ve daralma yeteneği. Sıcaklık değişimleri genişleme ve daralmaya sebep olur. Örneğin sarı çam tanecik boyutuna bağlı olarak farklı oranlarda genişler. Elastikiyet dayanıklılığın anahtarıdır. Akrilik bağlayıcılar elastikiyetleriyle dikkat çekerler.
Emülsiyon:
Sıvı yapıdaki kimyasal maddenin bir emülgatör yardımıyla başka sıvı kimyasal madde içinde dağılması işlemi. Empregnasyon: Çok düşük viskoziteli bir sıvının,katı bir yüzeyin içine derinliklerine işlemesi,girmesidir. Bu sayede kapiler boşluklar ve porlar dolabilir. Kendinden sonra gelebilecek uygulamaya iyi aderans oluşturur ve yüzeyin mukavemetini arttırır.
Enamel:
Genellikle yüksek parlaklıkta ama düşük parlaklık derecelerinde de olabilen ;örneğin mat enameller, düzgün yüzey oluşturma yeteneğiyle karakterize edilmiş son kat boyadır.
Film Oluşumu:
Boyanın sürekli kuru film tabakası oluşturma kabiliyeti. Bu proses,su veya solventlerin buharlaşması ve bağlayıcı parçalarının birleşmesi sonucu oluşur. Sürekli kuru film suyu iter.
Genleştirici:
Pigmentlerin boşluklarını doldurup genleştiren titanyum dioksitten daha ucuz içeriktir. Genleştirici pigmentsiz kullanılamaz. Yaygın kullanılan bazı genleştiriciler şunlardır;kaolen,kalsit ve silika.
Hacim katıları:
Pigment ve bağlayıcının hacmi toplamının,toplam hacme bölümü. Yüzde(%) olarak ifade edilir. Yüksek hacim katıları,daha kalın kuru film tabakası,ileri örtücülük, ve yüksek dayanıklılık demektir.
Havasız spreyleme(püskürtme):
Yüksek basınçla bir delikten, kuvvet uygulayarak boyanın atomizasyonu prosesi. Özellikle boya önceden ısıtıldığında,solventlerin buharlaşması ile yol almasının efektidir. İnceltici: İnceltici ve bağlayıcı beraber,boyanın nakil vasıtasını oluştururlar. Su,akrilik esaslı boya boyalarda kullanılan, boya kurudukça buharlaşan,düzgün boya uygulamasına olanak sağlayan incelticilerdir. Yağlı boyaların incelticileri ise turpentin veya alkol (ispirto) dür.
Kabarma:
Genellikle ısı veya nemin sebep olduğu, boyanın üzerindeki oyuklar, kubbe şeklindeki formülasyonlar. Solvent tamamen uçmadan önce,yüzeyi kuruyan boya filminde solventin hapis olması sonucunda da oluşabilir.
Katalizör:
Varlığı, kimyasal reaksiyonun hızını arttırır. Bazı durumlarda, katalizör, emilmeden ve yeniden oluşmadan fonksiyon gösterir. Diğer durumlarda ise reaksiyona hiç girmemiş gibi gözükür ve yüzey karakterlerinin yetkisiyle fonksiyon gösterir. Negatif katalizör ise (inhibitör) kimyasal reaksiyonu yavaşlatır.
Kıvam(Viskozite):
Boyanın akmaya karşı direnci. Yüksek kıvamlı boya yavaş akar; az kıvamlı boya çabuk akar.
Küf:
Nemli iklimlerde çok karşılaşılan bir problem olan küfe sebep kimyasal. Örtücülük: Boyanın,yüzeyi veya önceden uygulanan boyayı ve yüzeydeki lekeleri kapatma veya örtme kabiliyeti. Boyanın pigmenti ile örtücülük sağlanır.
Pigment:
Düzgün yuvarlak,doğal veya sentetik,inorganik veya organik,çözünmeyen dağılmış parçalar(toz). Bu parçalar,boya sıvısının içinde dağılarak,boyaya renk vermenin yanında,opaklık,katılık,dayanıklılık ve korozyona dayanıklılık gibi boyanın temel özelliklerini de geliştirirler. Bu terim beyaz veya renkli pigmentler ile birlikte genleştiricilerde içerirdi. Pigment olan tozlar ve boyalar arasındaki fark genel olarak çözünürlüğün temelinde incelenmektedir. Kullanım esnasında,pigmentler, çözünme yen ve madde içerisinde dağılan,boyalar ise çözünebilir veya solüsyon halinde bulunan malzemelerdir.
Polimerizasyon:
Reaktif yapıdaki çifte bağlar içeren aynı veya farklı monomerlerin ısı,ışık veya katalizörler yardımıyla oluşturdukları farklı yapılardaki kimyasal bileşikler işlemidir. Eğer bir polimer yapı yalnız bir cins monomerden oluşmuşsa HOMOPOLİMER,iki,üç...gibi farklı cins monomerlerden oluşmuşsa KOPOLİMER adı verilir.
PVA(Polivinil Asetat):
Vinil asetat ve bir katalizörün polimerizasyonu sonucu türetilen renksiz, termoplastik, suda çözünebilir, reçinemsi yüksek polimerdir. Genellikle, düşük kaliteli su-bazlı kaplamalarda akrilik esaslı boya bağlayıcı olarak kullanılır. Bunun yanında yapıştırıcılar, tekstil, empregnasyon alanlarında da kullanılan bir reçinedir.
PVC(Pigment Hacim Konsantrasyonu):
Pigment hacminin,kaplamadaki toplam uçucu olmayan maddelere(örn.,pigment ve bağlayıcı) oranı. Bu oran genellikle yüzde(%) olarak ifade edilir. Reçine: (1) Doğal veya sentetik şeffaf ve eriyen ürünlerin büyük bir bölümüne verilen ad. Farklı renklerde bulunabilirler. Yüksek molekül ağırlığına sahip sentetik reçineler polimer olarak etki ederler. (2) Belirsiz veya çok büyük molekül ağırlığı olan,strese maruz kaldığında akışkanlık kazanan,yumuşama ve erime aralığı bulunan ve konkoidal kırılan katı,yarı katı,sahte(psödomer) katılardır. (3) Genellikle bu terim kaplama ve plastiklerde temel materyal olan her hangi bir polimerin yerine kullanılır.
Renk Dayanımı:
Boyanın orijinal rengini koruma ve solmaya karşı dayanma yeteneğidir.
Solma:
Işık veya sıcaklığa maruz kalan boyanın renginin açılması.
Soyulma:
Boyanın şeritler veya yapraklar halinde yüzeyden ayrılması. Tabakalar halinde kalkmaya benzer olarak aderans kaybı sonucu oluşur.
Tabakalar Halinde Kalkma:
Aderans veya elastikiyet kaybı sonucu boyanın parçalar halinde yüzeyden ayrılması.
Taşıyıcı:
Boyanın,içinde pigmentin dağıldığı sıvı kısmı. Bağlayıcı ve tinerin birleşiminden oluşur.
Tebeşirlenme:
Hava koşullarının bozucu etkilerinin bağlayıcı ortamını ayırarak sebep olduğu boya film yüzeyi üzerindeki kolay ufalanabilir toz oluşumu. Boya filminin tebeşiri, pigmentin seçimi ve konsantrasyonundan etkilenebilir. Bağlayıcı ortamının seçimi de etkili olabilir. 
Titanyumdioksit,(TiO2):
Boyalar,plastikler ve kauçuklarda esas pigment olarak kullanılan,yüksek opaklıkta,tebeşirsiz açık beyaz renkte pigmenttir. Mineral ilmenit veya tabi titan dioksit madeni cevherinden elde edilir.
Tozlanma(çiçeklenme):
Yüzey kaplamalarının, taş, tuğla, sıva veya harç, üzerinde genellikle beyaz, çözünebilir tuzların birikerek kabuklanması. Nemin harç veya komşu çimentonun içinden sızan tuz veya serbest alkaliler bu probleme yol açarlar.
VOC(Uçucu Organik İçerik):
Standard test sonuçları altında buharlaşan karbon bileşikleri. Esas olarak,su hariç bütün boya solventleri UOC dir. Hükümet,olası çevre ve sağlık etkilerine karşı, boyada bulunan uçucu organiklerin miktarını kısıtlamayı belirleyebilir.
Yıkanabilirlik:
Zarar vermeden kuru boya filmi yüzeyinden kirin kaldırılmasına olanak verecek yıkama şekli işimizi kolaylaştırır.
Yayılma:
Kaplamanın, fırça izleri gözükmeksizin düzgün boya filmi oluşturma kabiliyeti. Çok kaliteli akrilik esaslı boya boyaların süper yayılma kabiliyeti vardır.



NEDEN EPOKSİ www.gebzeepoksi.com ücretsiz ekspertiz ve uygun fiyatlar için 0532 336 42 19


Neden Epoksi


Endüstriyel üretimlerin yapıldığı ağır trafiğin yoğun olduğu zeminlerde epoxy zemin kaplama sistemlerini tavsiye etmektedir. Çünkü epoxy kaplamalar endüstriyel ortamlarda aşağıda belirtilen avantajlara sahiptir.
  • Hijyeniktir,tozumayan antibakteriyel ortamlar sağlar.
  • Temizlenmesi son derece kolaydır.
  • Mekanik ve kimyasal dayanıklığı son derece yüksektir.
  • Ağır trafiğe ve darbelere dayanıklıdır.
  • Su v.s. gibi sıvılara karşı geçirimsizdir.
  • Eksizdir, istenilen renklerde eksiz olarak uygulanabilir.
  • Uygulama süresi oldukça kısa olup, tamiri kolaydır.
  • Antistatiktir.
  • Tozuma Yapmaz
  • Hijyeniktir , Bakteri Barındırmaz
  • Dekoratiftir – Desen Ve Efekt Vermek İstendiğinde Tercih Nedenidir
  • Kimyasallara Dayanıklıdır
  • Kaplama – Boyamanın Kalınlığına Bağlı Olarak  ; Mekanik Mukavemeti Vardır
  • Kolay Temizlenebilir
  • Yekpare Kaplama – Boyama Yapmanız Mümkündür
  • Geçirimsizlik Sağlar
  • Kolay Uygulanabilir, Uzmanlık Gerektirmez
  • Kapatıcılığı Tek Katta Dahi Yüksektir.
  • Geniş Renk Seçeneği Mevcuttur
  • Su İzolasyonu Sağlar (extra su izolasyonu için alternatif  ve kesin çözümleri ekonomik olarak sunmaktayız )
  • Muadil Ürünlere Göre Ekonomiktir
  • Uzun Ömürlüdür.
  • Elektriksel yalıtkanlığa sahiptir.
  • Kimyasal dayanımları ile ilgili olarak bilinen diğer sistemlerden(Poliüretan, metilmetakrilat v.s) çok dayanıklıdır.
  • Alkali ortamlara, seyreltik asitlere, hayvansal ve mineral yağlara, şarap, tuzlu su, atık sular, petrol, benzin, jet yakıtı, alkol v.b daha bir çok kimyasallara mükemmel dayanım gösterir.
  • Yeni teknoloji epoxy kaplamalar artık daha hızlı kürlenebilen tipte de üretilebildiğinden üretimin hali hazırda sürdüğü tesislerde bekleme süraelerini kısaltmakta, dolayısıyla uygulama esnasında oluşabilecek üretim kayıplarınıda en aza indirmektedir.
  • Epoxy sistemler aşınma direnci yüksek zemin kaplamalarındandır.
  • Tozumayı kesinlikle engelleyen antistatik özelliğe sahiptir.Bu özelliğinden dolayı tozumanın üretimi engellediği ortamlarda kesinlikle kullanılmalıdırlar.
  • Epoxy sistemlerin bir diğer özelliği elektriksel yalıtkanlıklarıdır.Bu özellikleri ile yüksek elektriksel gerilimlere dayanımı mükemmeldir.
  • Elektriksel iletkenliğin istendiği kondaktif zemin uygulamalarında ise farklı bir yapıda olan epoxy kaplamalar kullanılır.
  • Epoxy sistemler eksizdir.
  • İstenilen metrajlarda eksiz, tek parçalı olarak kaplanabilirler. Bu özellikleri kaplamaya hijyenik bir özellik kazandırır.
  • Yüzeyin parlak ve pürüzsüz olması antibakteriyel ortamlar için idealdir.
  • Epoxy sistemler çevre standartları ile ilgili olarak sıvı geçirimsiz özelliklere sahiptir.www.gebzeepoksi.com

Epoksi Reçinesi www.gebzeepoksi.com ücretsiz ekspertiz ve uygun fiyatlar için 0532 336 42 19

Epoksi Reçinesi

Epoksi Reçinesi Alm. Epoxyharze, Fr. Résine (f) de, polymérisation, İng.Epoxyresin. Yapıştırma, koruyucu kaplama ve taşıyıcı malzeme olarak kullanılan her türlü ticari polimer. Epoksi reçineleri çok çeşitli yüzeylere iyi yapışma özelliğine sahip olup, büzülmesi düşüktür ve kimyevi maddelerden az müteessir olur. Ayrıca nem, ısı ve çarpmalara karşı mukavimdir. Bütün bunların yanında çok esnek bir malzemedir.Esas olarak epoksi reçinesi yapıştırıcı ve koruyucu kaplama olarak kullanılır.

Epoksi Reçinesi hakkında ansiklopedik bilgi

Epoksi Reçinesi Alm. Epoxyharze, Fr. Résine (f) de, polymérisation, İng.Epoxyresin. Yapıştırma, koruyucu kaplama ve taşıyıcı malzeme olarak kullanılan her türlü ticari polimer. Epoksi reçineleri çok çeşitli yüzeylere iyi yapışma özelliğine sahip olup, büzülmesi düşüktür ve kimyevi maddelerden az müteessir olur. Ayrıca nem, ısı ve çarpmalara karşı mukavimdir. Bütün bunların yanında çok esnek bir malzemedir.

Esas olarak epoksi reçinesi yapıştırıcı ve koruyucu kaplama olarak kullanılır. Mukavemetleri o kadar fazladır ki, yüksek hızdaki uçakların dış yüzündeki alüminyum parçaların yapıştırılmasında kullanılır. Bunun yanında metalleri, camı ve seramiği yapıştırır. Kaplama maddesi olarak mukavim, elastik, ısıya ve kimyasal tesirlere dayanıklı olması yönünden tercih edilir.

Şimdiye kadar kullanılmışsa da günümüzde basınçlı tankların, araba parçalarının ve roketlerin yapıştırılmasında kullanılması gitikçe yaygınlaşmaktadır. Burada özellikle kimyasal tesirlere karşı dayanıklılığı, mukavemet-ağırlık oranının düşük olmasından tercih edilmektedir. Basılı (kart şeklindeki) elektrik devrelerinin izole edilmesinde de kullanılır. 

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi


http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/epoksi_re%C3%A7inesi



Epoksi Polimer malzemenin tarihçesi www.gebzeepoksi.com ücretsiz ekspertiz ve uygun fiyatlar için 0532 554 16 42

50 yıldır dünyada yürütülen Ar-Ge çalışmaları sonunda geliştirilen silikon, kauçuk ve kompozit malzemelerinin biraraya getirilmesi ile elde edilebilen yeni nesil “silikon kompozit izolatörler” (polimer izolatör) kullanılmaya başlamıştır.. Kompozit İzolatörler, teknik, ekonomik, tedarik, sağlık ve çevre korunması yönünden porselene rakip olacak özelliklere sahiptir. Son 30 yıldır işletmede denenen polimer izolatörler ile çok olumlu sonuçlar elde edilmiştir.  Kompozit izolatörlerin  kalitesini artırmak için  Uluslararası Elektrik Birliği  ( IEC)   son yirmi yılda   IEC 61109, IEC 60660, IEC 62217, IEC 61462 ve IEC/TS 60815-3 numaralı standartları uygulamaya sokmuştur.  Bu standartlar, sahip olunması gereken teknik koşulları, yapılması gereken mekanik, elektrik, kimyasal deneyleri, ömür test yöntemlerini  ve kabul koşullarını belirlemiştir.
Malzeme teknolojisinin gelişmesi  son 45 yıl içerisinde Orta Gerilimde  epoksi reçine uygulamasını ve son 20 yıl içerisinde silikon kompozit izolatörlerin 1100kV’a kadar işletmede kullanılmasını yaygınlaştırmıştır.
Türk elektromekanik sanayisine 44 yıldır hizmet veren EMEK grubuna bağlı VAEST Silikon ve Kompozit Uygulamaları İmalat ve Tic. A.Ş. dünyadaki gelişmelere paralel olarak TUBİTAK desteği ile Ar-Ge çalışmalarını tamamlamış ve  silikon kompozit izolatörleri 550 kV’a kadar imal etmeye başlamıştır.
Giriş
Enerji nakil hatlarında (demiryolları dahil) ve elektrik teçhizatı imalatında kullanılan alçak gerilim, orta gerilim, yüksek gerilim ve çok yüksek gerilim izolatörleri 150 yıldır porselen olarak kullanılmaktadır.
Enerji nakil hatları ve transformatör merkezi  yatırımlarında izolatör çok önemli girdidir. İzolatör kullanımında çevre koşulları, teknik özellikler, tedarik süresi, taşıma ve fiyat,  porselen izolatörlere alternatif çözüm arayışlarını zorunlu hale getirmiştir. Yeni nesil olarak geliştirilen izolatörler,  dış kaplaması silikon ve çekirdeği kompozit malzeme olduğu için silikon kompozit izolatör (SKİ),  bazen kısa olarak polimer izolatör veya kompozit izolatör olarak isimlendirilir.
SKİ’lerin performans değerleri ile ilgili yapılan onlarca Ar-Ge çalışması sonuçları, bildiri, makale, tez ve imalatçı firma raporları ile toplumun bilgisine sunulmuştur. Bu bilgilere IEC, CIGRE, WEC web sayfalarından ulaşmak mümkündür.
Silikon Kompozit İzolatör imalat teknolojileri son 10 yılda çok hızlı gelişmiştir.              
44 yıldır, 525 kV’a kadar imal ettiği  transformatörleri yurt içinde satışından ve yurt dışında 106 ülkeye ihraç eden EMEK, ithal ettiği porselen izolatörleri kullanmıştır. Son 10 yıl içerisinde, dünyadaki yatırımcılar Silikon Kompozit İzolatör kullanmayı tercih etmeye başlamıştır. Türkiye’de ne porselen ve ne de silikon oyuk izolatör imalatı yapılmamakta idi. İmalatı  yapılmayan yeni nesil oyuk kompozit silikon izolatörlerin yerli yapılma misyonunu EMEK grubu yüklenmiştir.  Oysa  grup şirketi olan BARIŞ, yurt dışında benzeri silikon kompozit izolatör imalatı yapanlara kompozit boru ihraç etmektedir. Türk elektromekanik sanayisine ivme kazandırmak amacıyla, TÜBİTAK TEYDEB desteği ile EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş ve BARIŞ ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş’nin ortaklaşa  yaptığı çalışmalar sonunda 550 kV’a kadar silikon kompozit izolatör tasarım ve imalatı gerçekleştirilmiş ve  uluslararası test laboratuarlarında sertifikasyon testleri başarı ile  sonuçlandırılmıştır. Yapılan çalışmaları endüstriyel olarak uygulamak amacıyla  EMEK Grubu tarafından “ VAEST Silikon ve Kompozit Uygulamaları İmalat ve Tic. A.Ş” adlı şirket Ankara’da  EMEK yerleşkesinde kurulmuştur. 15.000 m2 arsada 5000 m2 kapalı alanda kurulan tesiste  üretim ve test laboratuar yatırımları yapılarak her türlü kompozit izolatör  üretimine  başlanmıştır.
Polimer Malzemenin Tarihçesi
1907 yılında Dr. Baekeland’in sentetik fenol formaldehiti buluşundan sonra şellak ve reçine üzerinde çalışmalar başlatılmıştır. İlk kullanılan doğal polimerlerin temelinde karbon olmasından dolayı iz direnci ( tracking resistance) zayıf idi. 1940 yılına kadar sentetik reçine konusunda  özellikle  bina dışı kullanımında ve ekonomik olarak başarılı olunamamıştır.
1940 yılından sonra alüminyum trihidratın (ATH),  plastik ve elastomer ile birlikte kullanılması  hariçte kullanılan polimer malzemelerin, elektrik yalıtımının iz direnç değerini artırmıştır. Bu gelişme yalıtım malzeme tarihinde önemli bir adım olarak kabul edilmiştir. ATH kullanımında ilk çalışma sonuçları, epoksiler, poliester, silikon kauçuk ve etilen propilen kauçuk (EPR) malzemeleri için umut verici olmuştur. Bu uygulama, fenolik bileşenlerin iz direncini daha da geliştirmiştir. Ancak bu gelişim bütün polimerlerde aynı derecede olumlu sonuç vermemiştir.
1960’lı yıllarda poliester ve bisfenol-A epoksi reçineler üzerinde yapılan Ar-Ge çalışmalarında  başarılı sonuçlar alınmıştır. Bununla ilk kez, cam elyaflyla güçlendirilmiş epoksi (GRP) çubuk üzerine epoksi reçine kaplanarak askı izolatörleri imal edilmiştir. Dâhili kullanımda bisfenol-A epoksi başarılı olsa da epoksi reçine ile kompozit çubuğun ısı genleşme katsayılarının farklı olması bina dışı kullanımlarda olumsuzluk yaratmıştır.
Uygulamada, UV yaşlanması ve iz (tracking) sorunu ile karşılaşılmıştır. Yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda dış ortama uygun ve epoksi reçine sorunlarını çözebilen sikloalifatik epoksiler geliştirilmiştir ve ısı genleşme katsayısı sorunu çözülememiştir. Rutubetli ortamda elektromekanik sorunlar oluşmuştur.
Yukarıda anlatılan olumsuzlukları gidermek üzere 1960 lı yıllarda, EPR ve SR (silikon kauçuk-silicone rubber) bileşenlerinden oluşan elastomerler geliştirilmiştir. EPR ve SR, cam elyaf takviyeli epoksi çubuk veya boru ile kullanımı sonunda ısı genleşme katsayısı sorunu yok edilmiştir. EPR ve SR her ikisi de göreceli olarak olumlu sonuç vermiştir.
Silikon Kauçuk nedir?
Silikon kauçuk, sentetik bir malzemedir. Havaya ve geniş sıcaklık bandına dayanıklıdır. Elektriksel ve ısı yönünden iyi bir yalıtım malzemesidir. Oksitlenmeye dayanıklı, düşük yüzey enerjisi ve yüksek bağ enerjisinden dolayı ultraviyole ışınlarında (UV) bozulmaz. Bu özellikler silikon kauçuk malzemenin Elektrik yalıtım malzemesi ve İzolatörü olarak kullanılmasına imkân verir.
Silikon kauçuğun özellikleri, polimer yapısından kaynaklanır. Sıcaklığa karşı kararlı oluşu ve kötü hava koşulları ile oksitlenmeye karşı direnci silikon oksijen (Si-O) bağlarından kaynaklanır. Polimer zincirlerinin esnekliği düşük yüzeysel enerji (hidrofobik) özelliğini ve düşük sıcaklık esnekliğini oluşturur. Silikon, normal olarak,    -75°C ile + 200°C gibi geniş bir çalışma aralığına sahiptir. Bu sıcaklıklar arasında, fiziksel özelliklerini hiç kaybetmez. Silikonlar göreceli olarak zayıf aşınma direncine sahiptir ve benzen, toluen gibi aromatik hidrokarbonlara karşı kimyasal direnci ve yüksek basınçlı buharlara direnci azdır. Silikon kauçuk iskeletindeki Si-O bağından dolayı güneş ışınına karşı dirençli, esnek, hava koşullarına ve ozona karşı dayanıklı, dielektrik özelliği iyi, bariyer özelliklere sahip, ısı ve yangına karşı dirençlidir.
Silikon, inert bir malzemedir (kimyevi etkinliği yoktur). İnsan ve çevre sağlığı üzerinde olumsuz etkisi yoktur. Tam vulkanize edilmiş (pişirilmiş) silikon, üzerinde mantar üremesine olanak vermez. Bu nedenle gıda sanayiinde, tıpta, eczacılıkta ve kozmetik sanayiinde başarıyla kullanılabilmektedir.
Silikon kauçuk ne organik ne de inorganik maddedir. Yüksek gerilim yalıtımı için kullanılan SR tipik olarak dimetilsiloksan (dimethylsiloxane) olup yüzde 45 organik özelliği vardır. Silikon kauçuk organo-silikon bileşiği olarak sınıflandırılır. Bu sınıflandırma çok önemli olan karbon (organik) ve silikon (inorganik) arasındaki (C-Si) bağdan kaynaklanmaktadır.
Polimer,  birbirini tekrarlayan atom zincirinin yan yana geldiği çok geniş bir molekül yapısıdır. Kelime anlamı Yunanca “çok parçalı” demektir. Polisiloksan (polysiloxane), birçok siloksan birimi demektir.
Silikonun ana ham maddesi kumdur. Kum, karbon ile ısıtılarak silikon elementine dönüştürülür. Metil klor ile silikon elemanları bir araya getirilerek klorosilanlar elde edilir. Elde edilen bu yapıdan dimetildiklorosilan ayrıştırılır. Bu ayrışım su ile işleme tabi tutularak dimetilsilandiol oluşturulur. Dimetilsilan yoğunlaştırılarak önce metil siloksanlar daha sonra polimerize edilerek polidimetilsiloksanlar ve son olarak silikon kauçuk haline getirilir. Bu hale gelmiş olan silikon kauçuk ana ham madde olarak alaşım ve karışım yapılmaya hazırdır.  Dimetilsiloksanlardan, silikona bağlı olan karbon gruplarının değiştirilmesi ile değişik karışımlar da elde edilebilir. Yapılan değişiklikler ana kauçuk malzemeye farklı özellikler kazandırabilir.
Silikon moleküllerinin çoğunda silisyum atomlarına bağlı metil ya da fenil grupları yer alır.
(CH3)2-Si-Cl2  + 2H2O →  (CH3)2-Si-(OH)2  +  2HCl  n[(CH3)2-Si-(OH)2 ]  → [-Si(CH3)2-O-]n
Metil grupları: Yapıya su iticilik, yüzey sertliği, yanmazlık özelliklerini kazandırır.
Fenil grupları (aromatik); Isı ve aşınma direnci kazandırır, organik kimyasallarla da uyumludur.
Vinil grupları; silikon kauçuklarının sertliğini artırır.
Metoksi ve alkoksi grupları düşük sıcaklıklarda çapraz bağlanmayı sağlarlar. Polimer teknolojisi oldukça karmaşıktır. Kullanıcının istediği fiziksel, kimyasal , elektriksel  ve özel isteklere uygun karışım hazırlanarak Silikon Kauçuk elde edilebilmektedir.
Karışım içerisinde, silikon esaslı kısım (elastomer), güçlendirici katkı, genişletici dolgular, muhtelif katkılar, kürleşme katkıları (agents) ve özel katkılar kullanılır.
Düşük basınç, yüksek sıcaklık dayanımı, düşük sıcaklıkta esneklik isteği, sıvı ve gazlara karşı dayanım, YG elektrik dayanımı ve ark iz direnç isteklerinin elde edilebilmesi ana malzeme ve katkıların seçimi ile belirlenir. Bu özellikleri temin ederek piyasaya sunan Wacker, Dowcorning, Bluestar, DJSilicon, Jiangsu Hongda vb firmalar mevcuttur.
Silikon ile ilgili karışımlar
Silikon ile ilgili bileşik hazırlanırken en önemli adım elastomer seçimidir. Elastomerin seçimi istenilen özellik ve işlenebilirliğe bağlıdır. Çok çeşitli silikon polimerler olmasına rağmen birkaç tanesi yüksek gerilimli izolatör imalatı uygulamalarında kullanılabilir. Uygun elastomerler, yapılacak analiz ve testlerle ve özgün eşleşme yapılarak bulunabilir.
Metilsiloksanın (MQ) ısı ve oksitlenme direnci iyidir. Dimetilsiloksanların silikona bağlı karbon grupların değişmeyle modifikasyonu sağlanabilir. Her modifikasyon değişik özellik katabilir. Bu sayede yağ direnci, düşük sıcaklık esnekliği, düşük sıkıştırma ayarı ve şeffaflığa izin verir.
VMQ (metilvinil siloksan)  ve MQ  aynı gibi görünse de MQ standart silikon kauçuktur ve VMQ’ya dönüştürülerek kullanılır. VMQ kürleşmeyi hızlandırır ve kürlenmiş kauçuğun esnekliğini artırır. Elastomerler istenilen şekil ve özelliklere dönüşebilmeleri için değişik katkı malzemeleri ile birlikte işleme tabi tutulur. Bu katkı maddeleri aşağıdaki gibidir.
Vülkanizasyon (Sertleştirme) katkıları (agents): Kimyasal reaksiyona sebep olarak çapraz bağlı elastomerik moleküller oluşmasını sağlar. Kimyasal çapraz bağlanma ile elastomerik bileşik, yapışkan yumuşak malzemeden sert, sıcaklığa karşı kararlı malzemeye dönüşür. Vulkanizasyon ya da kürleme katkıları çok farklı tiplerde bulunmaktadır. Silikon kauçukta vulkanizasyon yan zincirlerdeki karbonlar arasında olur. Tüm çapraz bağlar karbon-karbon (C-C) bağlarından oluşmaktadır.
Organik peroksitler yüksek gerilim yalıtımında kullanılan en yaygın vulkanizatlardır.
Yardımcı katkılar (agents &coagents): Polimer ve vulkanizat arasında oluşan çapraz bağların parçalanmasını önler. Bu bağların kırılıp yeni bağlar oluşturmasını engeller. İki çeşit yardımcı katkı vardır:  Tip I yardımcı katkılar (agents), kürleşme hızını ve kür sertliğini hızlandırır. Tip II yardımcı katkılar (agents) kürleşme hızını etkilemezken sertliği artırır.
Antidegredantlar: Kauçuğun oksijen, ozon, ısı veya ışıktan bozulmasını geciktirir.
İşlem yardımcıları: Bileşiğin diğer kimyasallarla karışmasına, karışım yapılan cihaz içerisinde kolay hareket edebilmesine yardımcı olur.
Dolgu maddeleri: Elastomerin fiziksel özelliklerini güçlendirici niteliktedir. İki çeşit dolgu malzemesi vardır;
Güçlendirici tip veya uzatıcı-genişletici tip: Quartz, titanyum dioksit, kil, çinko oksit, tebeşir tozu uzatıcı veya genişletici olarak kullanılan dolgu maddeleridir.
Alumina trihidrat (ATH) tüm izolatör bileşiklerinde elektriksel iz oluşumu ve yanmaya karşı yüksek direnç sağlar.
Yüksek dolgu içeren elastomerler iyi ark direncine sahiptir. Ancak geleneksel iz testlerinde (tracking wheel test) ya da diğer standartlarda gerilim olayları arasında iyileşme sürecine izin vermemesinden dolayı (ATH) Al(OH)3 dolgusu fazla eklenememektedir.
Bağlayıcı katkılar (coupling agents): Bağlayıcı katkılar (agents) dolgu ile elastomer arasında kimyasal bağın oluşmasını sağlarlar. Elektrik izolatörlerinde ATH ve polimer arasında köprü durumundadır ve elektriksel özellikleri, modülüs ve gerilme dayanımını artırırlar. Plastikleştirici ve yumuşatıcılar: Bunlar karıştırmaya yardımcı, viskoziteyi ayarlayıcı ya da düşük sıcaklıklarda esneklik sağlayıcı olarak kullanılırlar.
Yukarıda anlatılan katkı malzemeleri ile vülkanize edilen silikon kauçuk karışımının dış ortamda ve yüksek gerilim izolatörleri için en önemli özelliği hidrofobik olmasıdır. Hidrofobiklik,  polimerin yüzeyinde su tutmama özelliğidir. Eğer polimerik yüzeyde su tutulmazsa kaçak akım azaltılmış olur. Ayrıca hidrofobik olan yüzey su damlaları kaydıkça temizlenmiş olur. Kontaminasyon veya kirliliğin uzaklaştırılması yine kaçak akımı azaltır. Hidrofobiklik konusunda yapılan araştırmalar, silikon kauçuk alaşımının, üzerine silikon kaplanmış porselen ve EPDM’den çok daha iyi olduğu sonucunu vermiştir.
Araştırmalar sonunda SR’ın (silikon kauçuk) geçici olarak kaybettiği hidrofobik özelliğini geri kazandığı kanıtlanmıştır.  Bu özellik, farklı mekanizmalarla açıklanabilse de genellikle yüzeydeki silikon bileşeni içerisinde bulunan silikon yağının düşük molekül ağırlıklı  (LMW) ve gezer olması sayesinde açıklanmaktadır.
Kompozit Malzemeler
Uzay çağının başlaması ile uzay araçlarında kullanılan malzemenin ısı ve mekanik dayanımı ile ağırlığı önem kazanmıştır. Bu nedenle çelik ve alüminyum yerine geçebilecek kompozit malzemeler geliştirilmiştir. Kompozit malzemelerin mekanik dayanımı, fiziksel özellikleri uçak sanayisinde kullanılan metallerin yerine kullanılmasına imkân vermiştir.  Türkiye de BARIŞ Elektrik Endüstrisi A.Ş. (BARIŞ) elyaf ile güçlendirilmiş plastik (FRP) polimer boru uygulamasını 30 yıl önce başlatmıştır. BARIŞ’ta, 1984 yılında anti tank silahının lançerinin yapımı ile başlayan kompozit boru imalatı günümüzde  gelişerek 600 mm çap ve 6000 mm boyunda füze borularının kompozit boruları imal edilebilmektedir.Yapılan onlarca Ar-Ge çalışmaları sonunda Kompozit Boru tasarımında çok değerli veri tabanı oluşmuştur.
Polimer izolatör imalatında kullanılmak üzere ilk kompozit boruların üretimi yine BARIŞ bünyesinde 1988 yılında başlamıştır. İlk imal edilen cam elyaf takviyeli plastik (GRP) borular, Avrupa ve Japonya da ki firmalara (MWB ve NGK) satılmıştır.
Yüksek gerilim polimer izolatörleri imalatında iki ayrı yapıda kompozit malzeme kullanılabilir.
Birincisi, enerji nakil hatları (demiryolları dahil)  izolatörleri ile  mesnet izolatörlerinde kullanılan çubuk (rod) kompozit malzeme, ikincisi, cihaz imalatı için yapılan oyuk izolatörün çekirdeğini oluşturan kompozit borudur.
Her iki tip kompozit malzeme,  elyaf ile güçlendirilmiş epoksiden (FRP) yapılır.
Oyuk (hollow) kompozit (FRP) borular, elektrik cihazı imalında kullanılanılır.
Kompozit boru ve kompozit çubuklar, kimyasal dayanım, mekanik dayanım, aşınmaya karşı direnç ile elektriksel özellikleri çok iyi olan “epoksi” reçine ile E-cam elyaf veya  ECR-cam elyafı kullanılarak imal edilir.
Filaman Sargı imalatında reçine banyosuna girerek ıslanan elyaf sürekli dönmekte olan mandrel üzerine sarılırlar. ( Şekil 1 ve Şekil 2) Sarım sırasında sıcaklık, elyaf gerginliği ve sarım açısı sürekli kontrol altında tutularak istenilen özelliklerde kompozit boru üretilmesi sağlanır.                               
Çubuk imalatı için Pultrüzyon/Gergili Sarım(Pull winding) sistemi ile  sürekli bir üretim yapılır Reçine ile ıslatılan elyaflar form verilerek ısıtılmış kalıp ile birlikte çekilerek kalıp istenilenprofilde çubuk imalatı gerçekleştirilmiş olur.
Silikon Kompozit İzolatör İmalat Teknolojileri
Silikon kompozit izolatörün yukarıda anlatılan üç ayrı bölümünün olması gereken teknik özellikleri standartlar tarafından belirlenmiştir. Kullanılacak silikon kauçuğun teknik özellikleri, kompozit boru  veya çubuğun  teknik özelllikleri ve mekanik bağlantı parçalarının özellikleri  imalat teknolojisinde uygulanacak tasarımın özünü belirler. İmalatçılar, önceden özelliklerini bildiği malzemelere uygun olarak kendine özgü teknoloji ile SKİ’leri imal eder. İmal edilmiş olan SKİ nin sahip olması gereken teknik değerler standartlar veya müşteri şartnamesi ile tanımlanır.
SKİ imalatçısı polimer malzeme, kompozit malzeme ve son mamül için standartların tanımladığı teknik değerleri ve varsa müşterinin isteklerini karşılar.
Kalıp Tasarımı
Silikon Kauçuk Gövdenin istenilen şekil ve ölçülerde istenilen mekanik güce dayanacak kalıp tasarımı iki parça olarak yapılır. [Şekil 8] İmal edilen kalıpların istenilen sıcaklık kontrolü altında çalışması için sıcaklık kontrol sistemine sahip olması gerekir. İki parçadan oluşan kalıp arasına izolatörün cinsine bağlı olarak kompozit çubuk veya kompozit boru yerleştirilir. Kompozit çubuk veya kompozit boruların iki uçuna fitting veya flanş parçaları bağlanır. (Şekil.9) Fitting veya flanj bağlama işlemi, uygulanacak teknolojiye bağlı olarak silikon gövde baskısından önce veya sonra gerçekleştirilebilir. ( Şekil.6-7)
Burada kullanılacak makineler yatay veya dikey çalışan pres şeklindedir.
Yüksek Gerilim SKİ imalatında kullanılabilen iki tür  Silikon Kauçuk vardır. Bunlar  macun tipinde olan HCR (High Consistency Rubber) silikon kauçuk ile İki ayrı bileşenden oluşan sıvı tipinde LSR (Liquid Silicone Rubber) silikon kauçuktur. Zaman zaman iki ayrı tür silikon kauçuk üzerinde değişik söylemler yapılmakta biri diğerine karşı kullanılmaktadır. Bu nedenle her iki tip kauçuk çok iyi tanınmalıdır. YG  SKİ imalatında kullanılan LSR ve HCR arasında teknik özellikler yönünden fark yoktur.
Silikon ve  Baskı Teknolojileri  
Yalıtım cihazlarının üretimi için iki ayrı yapıda silikon kullanılmaktadır.
Birincisi macun (HCR veya HTV) silikondur. HCR ile presleme, kalıba transfer ve enjeksiyon teknolojisi uygulanarak silikon kompozit izolatör imalatı yapılabilir. İkincisi sıvı  silikon (LSR) olup enjeksiyon yöntemi ile baskı yapılır.                                                                                                                                                                                                   
Macun silikon için dikey presleme  ve sıvı silikon için yatay presleme sistemi kullanılır. Kalıp tasarımları ve enjeksiyon preslerininin yapıları farklıdır.
Sıvı veya macun silikonun en önemli özelliklerinden bir tanesi basılmış silikon üzerine ikinci baskı yapıldığında bağlantı fiziksel değildir,  kimyasaldır. Bu nedenle birinci ve ikinci baskıda ek yerinin görülmesi, mekanik ve elektrik yönünden olumsuz etkilenmesi söz konusu değildir. Bu şekilde yapılan imalatın teknik yapısı bir bütündür.
Polimer İzolatörler, Standartlar
Kompozit izolatörler ile ilgili olarak,
1- Enerji nakil hatlarında kullanılan askı ve gergi izolatörleri için  IEC 61109 -1992(E) yayınlanan ilk standarttır. Bu standart TSE tarafından TS EN 61109 olarak Haziran 2009 tarihinde son haliyle uygulamaya konmuştur.
2- 300 kV’a kadar mesnet izolatörleri için  IEC 60660 -1999-10 standardı yayınlanmıştır.
3- Dâhilde ve hariçte 1000 V üzerinde kullanılan polimer izolatörlerin genel tanımları, deney metodları ve kabul deneylerini kapsayan IEC 62217 First edition 2005-10 2005 yılında yayınlamıştır.
4- Cihaz imalatı ile ilgili olarak “Composite hollow insulators-Pressurized and unpressurized insulators for use in electrical equipment with rated voltage greater than 1 000 V –Definitions, test methods, acceptance criteria and design recommendations”  adı ile IEC 61462 First edition 2007-02 Standardı yürürlüğe girmiştir.
5- IEC/TS 60815-3 Edition 1.0 2008- 10 numara ile Teknik Şartname adı altında “Selection and dimensioning of high-voltage insulators intended for use in polluted conditions – Part 3: Polymer insulators for a.c. systems” standardı yayınlanmıştır. TSE, yukarıda bahsedilen IEC standartlarını aynen kabul ederek yayımlamıştır.
IEC Standartlarına ilave olarak,
 6- “Guide for The Application of Composites Insulators“  adı altında IEEE 987-1985 ve IEEE 987-2001   
7- CIGRE SC 22-03/2001, Composite Insulators Handling Guide. 
Adlı yayınlar ile SKİ kullanımına açıklık getirilmiştir.
Polimer izolatörlerin daha güvenilir ve uzun ömürlü olmasını temin için IEC ve CIGRE çalışmaları yürütülmektedir.
Kalite Kontrol Deneyleri
Silikon kompozit izolatörlerde kalite temini için standartlar,
Tasarım deneylerini, tip deneylerini, numune  deneyleri, rutin deneyleri ve kabul deneylerini nasıl yapılacağını  ve sonuçlarının ne olması gerektiğini tanımlamıştır. İmalatta olası malzeme ve tasarım değişikliğinde tekrarlanması gereken deneyler standart kapsamında anlatılmıştır.
VAEST Silikon Kompozit İzolatörleri İmalat Programı
VAEST Silikon ve Kompozit Uygulamaları A.Ş. 550 kV’a kadar sıvı ve macun silikon uygulayarak  her tür;
1- Askı  ve Gergi kompozit izolatörleri,(Şekil.14)
2- Mesnet İzolatörleri (Enerji Nakil Hattı ve TM ve Ayırıcılar için), (Şekil.17)
3- Oyuk İzolatörler ( transformatör, kesici, parafudur vb için 600 mm çap ve 6000 mm boy)
(Şekil.15)
3- Demiryolu özel izolatörleri İmalatına başlamıştır. Şekil.17)
VAEST,  Türkiye’nin ihtiyacını  karşılayacak ve yüzde 50 kapasitesini ihraç edebilecek  şekilde programlanmıştır.      
SONUÇ
İzolatör, elektriğin elektrik enerji nakil hatları ile taşınılmasında ve transformatör merkezlerinde kullanılan teçhizatın imalatında yalıtım koordinasyonunu sağlar. 150 yıldır kullanılan porselen izolatörler kullanılmaya devam edecektir. Çevre korunması, taşıma (ağırlık), hidrofobik özellik(ekil.11), yüksek krepaj, tedarik süresi, artı ve eksi geniş sıcaklık bandı, doğal afetlere dayanım konuları öncelik kazandığında silikon kompozit izolatör öncelikli kullanılacaktır.
Porselen ve polimer izolatörin fiyatları yukarıdaki özelliklerin maliyetleri dikkate alınarak karşılaştırılmalıdır. Yatırımcı seçim tercihini değerlendirme sonucu yapmalıdır

http://www.elektrikdergisi.com/tubitak-destekli-ar-ge-calismasinin-yarattigi-teknoloji---huseyin-arabul/
www.gebzeepoksi.com.

Epoksi Reçineler ve Sertleştiriciler ücretsiz ekspertiz ve uygun fiyatlar www.gebzeepoksi.com 0532 336 42 19

Epoksi Reçineler ve Sertleştiriciler




Epoksi reçineler, termosetler grubunda yer alan yapışma gücü yüksek olan kimyasal reçinelerdir. Suya, aside ve alkaliye dirençleri çok yüksek olan epoksi reçineler, zamanla bu özelliklerini yitirmezler. Genellikle iki komponentli olan epoksiler, diğer termoset plastikler gibi belli süre sonra sıvı halden katı hâle geçer ve sonrasında bir iki hafta içinde kürlenerek final sertliğe ulaşır.

1. Uygulama Alanları
Epoksi esaslı maddelerin kullanım alanları bir hayli geniş olmakla birlikte, kaplamalar (zemin kaplamaları, deniz taşıtlarının ve metal boruların yüzey kaplamaları), boya, yapıştırıcı, kompozit metaryaller, örneğin karbon elyaf ve cam elyaf takviyeleri (bu alanda polyester, vinil ester ve diğer termoset bazlı reçineler kullanılmasına rağmen), otomotiv endüstrisi gibi çeşitli alanları içerir. Epoksilerin genel özellikleri; mükemmel yapışma, kimyasal ve ısı direnci sağlama, iyimükemmel mekanik özelliklere sahip olma ve çok iyi elektriksel yalıtım sağlamadır. Epoksilerin birçok özelliği (örneğin epoksiler genellikle elektiriği izole derken, gümüş dolgulu epoksiler iyi bir eletrik iletkenliğine sahiptir) modifiye edilebilir. Elektronik uygulamalar için yüksek elektrik direnci ile birlikte yüksek ısı yalıtımı ya da termal iletkenlik sunan varyasyonlar mevcuttur.

Epoksi Kaplamalarının Avantajları:
• Hijyeniktir,
• Kimyasal ve mekanik dayanımı yüksektir,
• Antistatiktir,
• Tozuma yapmaz,
• Aşınmalara karşı dayanıklıdır,
• Antibakteriyeldir ,
• Estetiktir,
• Su geçirme,
• Kolay temizlenir,
• Uzun ömürlüdür.
2. Epoksi Reçine Kimyası
Epoksi reçineler düşük moleküler ağırlıklı önpolimer ya da normalde en az iki epoksit grubu içeren yüksek molekül ağırlıklı polimerlerdir. Epoksit grubu, bazen glisidil ya da oksiran grubu olarak da adlandırılır.
Epoksi reçineler geniş bir yelpazede üretilmektedir. Günümüzde epoksi reçine üretimi için gerekli olan hammaddelerin çoğu petrol türeviyken, bazı bitkisel kaynaklar da kullanılabilmektedir (epiklorohidrin yapımında kullanılan gliserol gibi).
Epoksit içeriği epoksi reçineler için önemli bir kriterdir. Yaygın olarak epoksit sayısı olarak ifade edilir ve bu sayı 1 kg reçinedeki epoksi eşdeğer ağırlığıdır (Eq/kg) ya da eşdeğer ağırlık olarak adlandırılır; bu da epoksitin 1 mol eşdeğeri içeren reçine gram olarak ağırlığıdır (g/mol).
Eşdeğer Ağırlık (g/mol)=1000/ epoksit sayısı (Eq/kg) Eşdeğer ağırlık ya da epoksit sayısı epoksi reçinenin kürlenmesinde kullanılan hızlandırıcı (sertleştirici) miktarını hesaplamada kullanılır.
3. Epoksi Reçine Çeşitleri
3. Epoksi Reçine Çeşitleri Bisfenol A bazlı epoksi reçineler
Epoksi reçinelerin en önemli ve yaygın olan tipi, Epiklorohidrin ve Bisfenol A’nın reaksiyona girmesi sonucunda Bisfenol A’nın Diglicidil eter oluşturmasıyla meydana gelir. Bu sınıfın en basit tipli reçinesi 2 mol epiclorohidrinin 1 mol Bisfenol A ile reaksiyona girip Bisfenol A Diglisidil eter oluşturmasıyla meydana gelir. Bu reçineler 25°C sıcaklıkta, tipik olarak 515 Pa.s aralığında viskoziteye sahip, oda sıcaklığında saydam, renksiz, soluk sarı renkte olan reçinelerdir. DOW markalı Bisfenol A bazlı reçineler farklı uygulama ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Aşağıdaki tabloda, Bisfenol A bazlı reçine tiplerinin uygulamaya sağladığı özelliklere göre bir derleme yapılmıştır.

Bisfenol F bazlı epoksi reçineler
Bisfenol F bazlı reçinelerde tıpkı Bisphenol A bazlı reçinelerine benzer şekilde sentezlenmektedir. Bununla birlikte Bisfenol F bazlı reçineler daha düşük viskoziteye sahiptir ve gram başına daha çok epoksi içerdiğiklerinden daha fazla kimyasal dayanım vardır.

Novalak reçineler
Yüksek epoksit işlevselliğine sahip bu reçine tipleri yüksek sıcaklığa ve kimyasallara dayanım sağlarken, düşük esneklik gösteren birok çapraz bağlı polimer ağından oluşmaktadır. %100 katılı hibrit novalak epoksi reçine sistemleri solvent, uçucu madde ya da organik bileşen içermemektedir.

Alifatik epoksi reçineler
İki tip alifatik epoksi reçine çeşidi vardır: glisidil epoksi reçineler ve sikloalifatik epoksi reçineler. Glisidil epoksi reçineler; epiklorohidrin ile alifatik alkoller veya poliollerin reaksiyonu sonucunda glicidil eterlerin ya da alifatik karboksilik asitleri reaksiyonu sonucu glisidil esterlerin oluşumundan meydana gelir. Bu reçineler oda sıcaklığında düşük viskoziteli reçinelerdir (10200 mPa.s) ve genellikle reaktif seyreltici olarak, diğer epoksi reçinelerin viskozitesini düşürmek amacı ile kullanılır. Sikloalifatik epoksi reçineler oda sıcaklığında düşük viskozitelerinde olmasının yanında yüksek sıcaklıklara dayanımı sağlar. Bu tür reçineler özellikle elektronik uygulamalarda kullanılır.
Glisidilamin reçineler
Gilisidilamin epoksi reçineler yüksek işlevsel epoksiler olup aromatik amin ile epiklorohidrinin reaksiyonu sonucu oluşur. Bu reçineler oda sıcaklığında düşük ve orta viskozitelidir ve bunların işlenebilirliği, EPN ya da ECN reçinelere göre daha kolaydır. Bu özelliklerin yanı sıra yüksek sıcaklık dayanımı ve mekanik özellikleri, bu reçinelerin havacılık kompozit uygulamalarında kullanılmasını sağlar.
4. Epoksi Sertleştiricileri
Epoksi sertleştiricileri son kullanıcının ihtiyaçına göre kimyasal dayanımı, UV dayanımı, mekanik dayanımı sağlayan en önemli bileşendir.

Genel olarak kürlenmemiş epoksi reçineler düşük mekanik, kimyasal ve ısı dayanımına sahiptirler. Bu iyi özellikler ancak üç boyutlu çapraz bağlı termoset yapıdaki sertleştirici ve linear epoksi reçinenin tepkimeye girmesiyle elde edilir. Bu işleme genel olarak kürlenme denir. Epoksi reçinenin kürlenmesi ekzotermik reaksiyondur ve kontrol altında tutulmazsa bazı durumlarda termal bozunma sonucu ısı açığa çıkarmaktadır.






kaynak; http://www.turkchemonline.com/Haber/Epoksi-Recineler-ve-Sertlestiriciler.html